[dropcaps type=’normal’ font_size=’65’ color=’#ed145b’ background_color=” border_color=”]M[/dropcaps]

arkaların ömürleri boyunca bazı dönüm noktaları olur. Çıkardıkları efsane otomobiller, segment liderleri, segment yaratıcıları, hızlı küçük oyuncaklar vs gibi. Peugeot cephesinde bu tarz efsane otomobilleri eskiden görmeye alışkındık. Hızlı Fransız kavramını ortalığı kasıp kavuran otoban fareleri ile kendileri yaratmıştı. Şimdilerde ise pazarın isteklerini dört dörtlük bir şekilde karşılayan yeni modeli ve markanın miladı olabilecek seviyedeki 3008 ile birlikteyiz. Baştan söyleyeyim, Peugeot 3008 ile tam anlamıyla yeni bir çağa geçmiş ve kendini çok farklı bir boyuta taşımış.

 

 

MPV olarak hayatına başlayan 3008, satış rakamları konusunda markayı ne yazık ki memnun edememişti. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen yenilikle 3008 geri kalan hayatına bir kompakt SUV olarak devam etmeye karar verdi ve bu kararı alan kişiye marka çok şey borçlu. Çünkü araç daha çıkar çıkmaz segmentinde satış rakamlarına ambargo koymaya başladı. Lafı fazla uzatmayalım ve yeni 3008’e geçelim.

 

Yeni kavuştuğu suv takısını destekleyecek nitelikte birçok tasarım detayına sahip 3008. Ön taraftan baktığınızda aslan pençesini andıran far grubu, dik konumlandırılmış panjur ve krom detayları aracın fazlaca kaslı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Yaratılan bu sağlam görüntü algısı ve küt yapı benim çok hoşuma gitti.

 

 

Profilden baktığınızda ise ilk dikkatinizi çeken kaputun açıkmış gibi görünmesini sağlayan, farlardan A sütununa doğru uzayan krom parça. Birazcık yüzen kaput görünümü oluşturulmuş gibi ve karakteristik göründüğü kesin. Yine aynı şekilde C sütununun tamamen karartılmış yapıya sahip olması ile tavan da yüzen bir görünüme kavuşturulmuş gibi. Tavan barları da Suv görüntüsüne bir ufak imza koymuş. MPV 3008’e göre aks mesafesi birazcık uzamış, yerden yükseklik artmış fakat tavanı eskiye göre 1 cm alçalmış.

 

Arkaya geçtiğimizde ise benim çok beğendiğim detaylar merhaba diyor. Parlak siyah yüzeye yerleştirilmiş stop grupları 3 boyutlu görüntüye sahip. Tabii ki aslan pençesi adını taşıyan 3 parçalı ledli stop grupları araca fütüristik bir hava katmış. Yine aynı şekilde parlak siyah fonun üzerinde duran krom Peugeot yazısı ve logosu şık durmuş. Tamponda ise çift çıkış egzoz görüntüsü sağlayan detaylar mevcut olsa da aracın tek egzoz çıkışına sahip olduğunu belirtmeme gerek bile yok sanırım.

 

 

Genel olarak tasarım dilinde konsept modellerine hayli yaklaşan Peugeot, 3008 tasarımıyla beni ve kullanıcıyı etkilemeyi başarmış.

 

Fazla uzatmadan direksiyona kurulayım ve içerdeki detaylardan bahsedeyim birazcık. Çünkü en az dışının etkileyiciliği kadar içerinin de etkileyici olduğu noktalar var. Peugeot’un yeni i-cockpit tasarımı tam anlamıyla 3008’e geçmiş. Altımızda bulunan aracın Gt-line donanım paketine, yani en üst seviye pakete sahip olduğunu belirttikten sonra sizleri karşılayan fazlaca şık ve deri koltuklara oturabilirsiniz. Görüş açısı gerçekten güzel ayarlanmış ve kaputu görmeniz mümkün. Kaputu görebildiğim araçların sürüş pozisyonlarını gerçekten çok seviyorum.

 

Direksiyon bazı Peugeot modellerinden alışık olduğumuz gibi küçük ama esas numara km göstergesinde. 12.3 inçlik tamamen dijital olan bu km göstergesinde birkaç oyuncak mevcut. Tasarımını ve görüntüsünü değiştirebiliyor ve tüketim verilerine ulaşabiliyorsunuz. 5 farklı moda alabiliyorsunuz ve kişiselleştirebiliyorsunuz. Bu ekran tüm donanım paketlerinde standart olarak sunuluyor ayrıca.

 

 

Orta konsolda da hayli sürücü odaklı yerleştirilmiş 8 inç’lik ekran yer alıyor. Kokpitin tüm numarası aslında tamamen sürücüye odaklı olması. Vites topuzu, konsol tuşları, ekran aklınıza gelebilecek her şey sürücüye yönelik bir konumlandırmaya sahip.

 

Araçta en beğendiğim nokta ise konsolda yer alan piyano tuşları. Ortadaki ekranı yönetmeye yarayan bu tuşlar, direkt olarak medya, klima, telefon, araç ayarları gibi menülere ulaşmanızı sağlıyor. Fakat bu tuşlara bakmak kadar basmak da eğlenceli. Bir lamborghini modelinde şalter tarzı tuşlara basıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz ki tuşların kalitesi de oldukça iyi.  Ekranın işletim sistemi birazcık yavaş kalsa da dokunmatik hassasiyeti iyi sayılabilecek seviyede.

 

 

Vites topuzunun arkasında telefonunuzu temassız şarj edebileceğiniz bölüm bulunuyor. Tabii ki bu özelliği destekleyen telefonununuz olduğu sürece. Kol dayama Mercedes modellerinden gördüğünüz gibi çift kapaklı açılıyor ve içi çok geniş. Küçük eşyalarınız için kokpit size cömert davranmaktan geri kalmıyor.

 

Konsol ile torpido birleşimi yerine konumlandırılan, kumaş görünümlü geçiş detayı son zamanlarda en çok hoşuma giden şey oldu. malzeme kalitesi konusunda ise çığır açmış bir Peugeot modeli ile karşı karşıya olduğunuzu ve tüketiciyi fazlasıyla memnun edecek seviyede olduğunu belirtmekte fayda var. Aynı zamanda menüde belirlediğiniz profillere göre kendinize masaj ayarları seçebiliyorsunuz. Ön koltuklarda ısıtma ve masaj özelliği bulunuyor. Ayrıca gt-line donanım paketi ile gelen Focal ses sistemi gerçekten başarılı.

 

 

Arka tarafta artan aks mesafesi neticesinde fazlasıyla yaşam alanı bırakılmış. 3 yetişkin arka kısımda çok rahat yolculuk edebiliyor. Bagaj ise 510 litre olarak segment standartlarında yerini koruyor.

 

Gelelim sürüş özelliklerine; 3008 3 farklı motor seçeneği ile satışa sunuldu. 1.2 puretech 130 hp’lik turbo benzinli motor. 1.6 litre THP 165 hp’lik turbo benzinli motor ve 1.6 litre BLUEHDi turbo dizel motor seçeneği mevcut. Şuanda yazısını okumakta olduğunuz aracın kaputunun altında 1.6 litrelik dizel motor yer alıyor. Kendisine Peugeot’nun başarılı tork konvertörlü şanzımanı EAT6 eşlik ediyor. BlueHDi motor ve EAT6’nın uyumundan artık her karşımıza çıktığında bahsediyoruz. Burada da rutin bozulmamış. Motor ve şanzıman gerçekten uyum içerisinde. 120 hp ara hızlanmalar konusunda 3008’i belirli seviyede tatmin ediyor.

 

 

Emp2 platformu üzerine şekillenen 3008’in şasi direnci artmış ve rijitlik kendini çabuk bırakmıyor. Zaten bu boyutlarda bir aile otomobilinde yeterli dinginlik sağlanmış ve sürüş kalitesinde gözle görülür bir olumsuzluk yok. Kafadan kayma eşikleri birazcık daha ileriye taşınmış durumda. hızlı girilen virajlarda aracın sizi çok korkutmadığını da söyleyebilirim. Ayakları yere sağlam basan bir sürüş karakteri var neticede.

 

Süspansiyonlar şehir içinde fazlasıyla konforlu. Yüksek hızlarda ise çalışma aralığı biraz kısılıyor. Yine de içeriye aldığı sesi absorbe etmeyi başarıyor bi nebze de olsa. Yalıtım konusunda da içerideki huzur sağlanmış. Yakıt tüketimi konusu ise en çok merak edilen konulardan birisi tabii ki, İstanbul içi sıkışık trafikte 6 litre civarlarında gezmek mümkün. Sakin uzun yol sürüşlerinde 4.9 litre civarı tüketim değeri görmek hayli basit. Yok ben illa sonuna kadar basacağım derseniz de 8.8 civarlarında bir şeyler görüyorsunuz.

 

 

3008 GT-line donanım paketi ve dizel otomatik seçeneği ile yaklaşık 165.000 tl’lik bir fiyat etiketine sahip. İçeride bahsi geçen deri döşemeli, elektrik destekli ve masajlı koltukları almak isterseniz 8.000 tl’lik Nappa Deri döşeme opsiyonunu alıyorsunuz.

 

Net bir sonuç açıklamam gerekirse karşınızda tam anlamıyla bir Qashqai killer duruyor. Bu donanım seviyesinde bir Tiguan’ı bu fiyatlara alamıyorsunuz. Japon rakipleri karşısında bakacak olursanız da 3008 fazlaca kaliteli ve hisli duruyor. Avrupalı rakipleri karşısında da segmentinde bir fark yarattığını, kalite algısını çok çok yukarılara taşıdığını gönlümün en uç noktalarından geçen rahatlıkla söyleyebilirim. Dış tasarımı, kokpit tasarımı, motor verimliliği, genişliği ile Peugeot 3008 bir devrim yaratmış ve cevap sizlere kalmış.

 

Ezel’i seyredenler bilir. Geçmişine koca bir çizgi çekmiş ve yeni yüzüyle geleceğini yaşıyor yeni Suv 3008.

 

 

Fotograflar: Alperen Gökmen

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir