Hyundai genişleyen ürün gamı ile birlikte aralara yerleştirdiği daha spesifik modellerle dikkat çekiyor. Daha önce lansmanda ilk kez kullanmış olduğum Kona’yı şimdi İstanbul’da kullanacağım. Heyecanlı, atletik ve alışılmışın dışında bir tasarıma sahip olan Kona insanların ilgisini çekmekte çok geç kalmıyor. Cesur rengi ile kendinden emin ve sağlam görünen Kona’nın kaputunun altında ise segmentinin en güçlü örneklerinden birisi yatıyor. 1.6 litre 177 beygirlik turbo benzinli motor.

Kona’yı lansman rotamızda pek fazla kullanamamış olsam da şimdi bu konuda rahatım. Önümdeki 4 gün boyunca Kona’yı farklı zemin ve koşullarda test edeceğim. En çok umutlu olduğum nokta ise yol tutuşu ve eğlence faktörü. 177 beygirle birlikte gelen 4 çeker eğlence anlamında ve yol tutuş anlamında nelerle birleşiyor görmek için sabırsızlanıyorum. Ne var ki otomobil demek hiçbir zaman güçlü bir motor veya aktarma sistemi demek değildir. Birçok şey uyumlu bir şekilde bir araya gelmelidir.

Tasarımı ile amaca uygun ve enerji dolu görünen Kona’nın kabinine ilk girdiğim andan itibaren kırmızı emniyet kemerleri tüm sportif ruhumu koltuğa yapıştırıp beni canlandırıyor. Mükemmel bir detaysın kırmızı kemer. Bununla da kalmayıp konsolun ana hattında devam eden, havalandırma ızgaralarını çevreleyen ve koltukta da bulunan kırmızı detaylar tüm petrolhead ruhunuza hitap ediyor. Sürüş pozisyonu yerden yüksek bir otomobil için gayet iyi diyebilirim. Üst donanım paketi olmasına rağmen birkaç eksik kabinde göze çarpsa da, olmazsa olmaz özellikler demek için birazcık şımarık olmak gerekiyor. Örnek vermek gerekirse, otomatik kararan ayna, çift bölgeli klima gibi detaylar bulunmuyor. Fakat bunun yanı sıra kör nokta uyarı sistemi, geri görüş kamerası, kablosuz şarj özelliği, Apple Car Play, yağmur sensörü, 18 inç jantlar gibi donanımlar üst pakette geliyor. Ayrıca her uzak doğulu gibi camlar tek tık ile indirilip kaldırılamıyor. Elite Plus donanım seviyesinde gelen deri koltuklar oldukça güzel. Özellikle kafalığının verdiği hissiyat kaliteli.

Sayın okur, artık otomobillerin tasarımlarına, kokpitine, rengine, duruşuna aklınıza gelebilecek her görsel detayına birçok video ve fotoğraflar sayesinde ulaşabiliyorsunuz. Şayet görsel bir şeyler arıyor olsaydınız bu yazıyı zaten buraya kadar okuyor olmazdınız. Bu yüzden ben sizin rahatlıkla bir tık ile ulaşabileceğiniz videolarda gördükleriniz dışında bir şeyler anlatmak için bu yazıyı yazıyorum. Kona iddialı gücünün yanı sıra yolda da iddialı mı? İnanın ben de bunu fazlasıyla merak ediyorum. Aklınızın ücra köşelerine yol tutuş becerileriyle kazınmış bir Hyundai modeli olmadığını hepimiz biliyoruz. Yine de Hyundai’deki değişim ve gelişimleri ilgiyle alakayla takip ediyorum. Markanın Accent modelini çıkardığındaki durumu ile, şuan bulundukları durum arasında dünyalar kadar fark var.

Kona, enerjik görüntüsünün altında aslında olgun bir otomobil. Yol tutuşuna ve eğlence faktörüne iyi puanlar vereceğimi daha ilk virajda anlıyorum. Tutarlı birkaç kombine viraj serisinin çizdiği okul yolumda, benden güçlü avlar bulmama çok gerek kalmıyor. Kona zaten başlı başına kendisiyle yarışıyor. Göz açıp kapayıncaya kadar 3 haneli hızlara çıkmam gerçekleşiyor. Tamam bunu zaten az çok kestirebiliyordum, markanın diğer koca turbolu modellerinden tanıdığımız gibi, dolması birazcık zaman alan turbo, dolduğu esnada büyük bir güç patlaması yaşatıyor. Bu esnada aracın hem çekiş özellikleri hem de turbonun dolma esnasında geçen sürede Tork yalpalaması gibi tatsız olaylarla karşılaşmıyorsunuz. 177 beygire ek olarak 265 NM tork gücü orta devir bandında gelmeye başlıyor.

7.9 saniyede gerçekleşen 0-100 km hızlanma zaten sizi oldukça şaşırtacaktır. Tıpkı bunu gerçekleştirirken etrafınızın da şaşıracağı gibi. Fakat önünüze gelecek çoğu viraja zaten çok hızlı bir şekilde varmış olacaksınız. Kona’ya gerçek bir sürüş otomobili diyemesek de iki nokta arasındaki süratiyle sürücüsünü etkilemeyi başarıyor. Gerçek bir sürücü otomobili olması için daha çok yol kat etmesi gerekiyor ama Kona’nın böyle bir iddiası da yok zaten. Direksiyondan saf ve güçlü iletişim bilgileri beklemek biraz boş kalıyor, viraj içerisindeki karakterini ise genelde turbonun dolma süresi belirliyor. Ayrıca ateşli girişimleriniz karşısında duran ESP tabanlı sürüş, yeni hevesli orta sıklet güç kullanıcılarını birazcık daha güvenli duruma sokuyor. Şöyle ki, ESP tuşuna uzun süre bastığınızda 2 kademeli olarak tamamen kapandığını sanıyorsunuz. Fakat tehlike ile eğlence arasındaki ince çizgide tam olarak görünmeyen bir koldan müdahale gecikmiyor. Yine de buraya varana kadar eğlence faktörü devreye giriyor.

Nitekim günlük şehir içi kullanımlar için orta sertlikte sayılacak süspansiyonlar hünerlerini viraj içerisinde gösteriyor. Kona’nın gövdesinde bir yatma hissetmiyorsunuz. Zaten farkında olmadan yeterince hızlı girdiğiniz virajlarda dönüş kabiliyeti yeterli seyrediyor. Ön aksın da önünde yer alan motora sahip Hyundai modellerine nazaran Kona’da bu durum iyileştirilmiş. Bunun neticesinde Kona’nın fiziğinde arka kısmı çok boş hissetmiyorsunuz. Ön tarafın da başı bozuk hareketler yapmıyor olması tutarlı bir yol tutuş karakteri sergiliyor.

Tekerler arasındaki sıralı tutunma ve sıralı kayma eğilimleri sürücüye bizzat olarak geçiyor. Eğlence de zaten burada. Bazı otomobillerde kayma durumunu yaşasanız dahi kaymanın nereden gerçekleştiğini, tutunmanın nereden başladığını anlayamıyorsunuz. Kona’da ise her şey disiplinli şekilleniyor. Örneğin sola doğru olan bir virajda kayma başlayıp kontra verdiğiniz esnada sırasıyla önce sağ ön teker, sonra sol ön teker, sonra sağ arka teker, sonra sol arka teker gibi bir sıralama hissediyorsunuz. Bu zevki bir üst seviyeye taşımak isterseniz daha yüksek hızlara çıkmanızı trafikte önermem, çünkü gerçekten Kona’nın hız limitleri çok yukarıda. Fakat toprak zemini size keyifle önerebilirim.

Sport, normal ve eco modları sayesinden şanzıman tepkisine birazcık müdahale edebiliyorsunuz. Sport mod ve toprak zemin Kona ile fazlasıyla eğlenmenize olanak tanıyabilir. 7 ileri çift kavrama DCT şanzıman sportif sürüşlerde turbonun dolma süresinin el verdiği kadar istekleri karşılıyor. Sıkışık trafikte ise 1 ile 2 arasında birazcık kararsız kaldığı durumlar oluyor. Yine de şimdilik konumuz toprak. Eğer devri yüksek tutup, turboyu dolu bir şekilde hazır bekletirseniz, toprak zeminde Kona adeta bir oyuncağa dönüşüyor. Hem de savaş vereceğiniz bir oyuncak değil, gayet kullanımı rahat ve sıkı bir oyuncak olarak can buluyor.

Kona’yı geleneksel sportif değerlerle yargılamak yanlış olacaktır. Segmentindeki en keskin otomobil olmasa da, B Crossover segmentinde bu güç seviyelerinde “kontrollü bir şımarıklık” bulmak zor. Keyif açısından sürüşe olan yaklaşımı Kona’nın artı yönlerinden birisi. Sportif sürüş becerilerine ve isteklerine adım atmak isteyen hevesli bir gençseniz, veya aile babası olmanız da fark etmeyecektir ama Kona sizi bazı yerlerde eğlendirecektir. Hep eğlenceden bahsettik fakat Kona öyle canavar bir otomobil zaten değil. Sakin sakin de kullanabilirsiniz. Eksi yanı ise sakin kullansanız dahi İstanbul trafiğinde 8.6 litrenin altına düşemeyen yakıt tüketimi. Uzun yolda bu değeri 5 litre civarında görmeniz mümkün fakat 100 km hızın altında sabit seyretmeniz gerekecektir. Bu kadar güçlü motora gerek duymayan bünyeler ise modelin 1.0 litrelik versiyonuna rahatlıkla yönelebilirler.

Sonuç olarak Kona, i30 N’i kullanana kadar en karakteristik Hyundai modeli olarak kayıtlarıma geçiyor. Yakıt tüketimi konusunda birazcık münferit olmasaydı tam anlamıyla mantıklı otomobil çerçevesine girebilirdi fakat her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.

Fotoğraflar: Burak KEBAPÇI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir