[dropcaps type=’normal’ font_size=’65’ color=’#ed145b’ background_color=” border_color=”]S[/dropcaps]

on zamanlarda hayatımızda değişen çok büyük detaylar oldu. Bunlardan birisi de aslında şikayetçi olsak da işimize oldukça fazla yarayan “downsizing” akımı. Öncülerinden birisi de tabii ki volkswagen grubu idi. Seat’ın kısa sürede büyük başarılar yakaladığı küçük sınıf temsilcisi ibiza ise 3 silindirli 1 litrelik turbo beslemeli benzinli motoru ile konuğumuz oldu. İbiza geçirmiş olduğu son 30 yılda bile 5 milyonun üzerinde satış rakamları elde etti.

 

Konuğumuz olan sadece 1 litrelik bu motor tam 110 beygir güç üretiyor. Bu motora ise EcoTSI adı verilmiş. Emisyon değerini 102 g/km’ye kadar düşürebiliyor ve sandığınızdan çok daha fazla güçlü hissettiriyor.

 

 

Makyajla birlikte İbiza’ya ufak tefek dokunuşlar yapılmış. Motoru, kabindeki bir iki teknoloji ve güvenlik konusunda birkaç makyaj detayı eklenmiş. Full link teknolojisi, geri görüş kamerası, opsiyonel ambiyans aydınlatması, ikincil çarpışma freni vs gibi ufak tefek detaylar var.

 

Dışarıda ise önde LED gündüz farları ve arkada kullanılan ledli stoplar dışında çok da fark edilecek yenilikler yok. Renk paketi adında kişiselleştirilebilen seçenekler getirilmiş.

 

Test aracımız, güneşte parlayarak hafif turuncuya yaklaşan, gölgede de çekici bir kırmızıya bürünen Emocion Kırmızı isimli bir renge sahipti. Ayrıca 16 inç’lik Design Atom Gri çelik jantların da ibiza’ya en çok yakışan jant olduğunu söyleyebilirim.

 

 

İçerisi hala tanıdık fakat daha taze ve daha kaliteli. Bazı yerlerdeki sert plastik yerini yumuşak plastiğe bırakmayı tercih etmiş. Karmaşık ve anlaşılması zor hiçbir şey yok. Her şey olması gerektiği gibi dizilmiş. Konsolun hafifçe şoföre yönelik olması benim nedense çok fazla hoşuma giden bir şey.

 

Ortadaki dokunmatik ekranda full link özelliği getirilmiş. Bu demek oluyor ki Apple CarPlay veya MirrorLink teknolojileri ile telefonunuzla aracı tamamen özdeşleştirebiliyorsunuz.

 

Koltukların yanal destekleri ise b segmenti için gayet yeterli. Oturuş pozisyonu içinse diyebileceğim tek tanım “samimi”. Görüş açıları beklenenden daha iyi, dikiz aynaları ufacık olmasına rağmen kör noktaya fazla araç düşürmüyor. 4 yetişkin olarak araçta uzun süre seyahat ettik. Hepimizin ortalama olarak 1.80 üzerinde boyları olmasına rağmen diz mesafesi konusunda pek bir sıkıntı yaşamadık. Fakat arkanın uzun zaman geçirdikten sonra birazcık bunaltıcı olduğunu söyleyebilirim. Sunroof ise sadece tilt top şeklinde açılabiliyor. Yani tamamen açılmamasına anlam veremedim. Bunun için kullanılacak mekanizma ve yerden feragat edilmiş.

 

Sürüşe geçtiğimizde ise 1 litrelik motorun beni gerçekten şaşırttığını belirteyim. 110 beygirlik güç ve 200 nm tork değerini vermekte güçlük çekmiyor. 110 beygirlik bu motor ise sadece style donanım paketi ile satın alınabiliyor. Alt donanım seviyesinde gelen 1 litrelik motor 75 beygir gücünde.

 

Aracımızda bulunan EcoTSI motor ise 110 beygir gücünü 5000 devir civarında veriyor olsa da tork gücünü 2000 devirde vermeye başlıyor. Gaz pedalının çok ufak bir tepki gecikmesi sonrasında 9.2 sn’lik bir 0-100 hızlanma değerine sahip. İbiza kütle olarak ise üzerindeki 7 ileri dsg dahil 1100 kg civarlarında.

 

 

Sürüşte ise kuzeni Polo’dan geri kalacağı noktalar olacak mı konusunda İbiza’yı fazlaca irdelesem de pek bu tarz işaretlere rastlamadım. Direksiyon tepkilerinden çok fazla keskinlik ve geri bildirim beklemek hata olsa da, aracın yol tutuşu ıslak zeminde dahi fazlasıyla tatminkar. Sert viraj girişlerinde kafadan açma eğilimleri çok az görülüyor. Style paket ve 100 hp üzeri motorlarda standart olarak gelen “XDS” (Elektronik Dinamik Diferansiyel Kilidi) sisteminin de virajları iyi alabilmesinde büyük katkısı var. Süspansiyonları eğer araçta fazla yük yoksa şehir içinde konforlu bir tolerans sunuyor. Fakat 4 yetişkin ve yük aldığınız zaman bu tolerans ne yazık ki kısılabiliyor. B segmenti bir otomobilde bu çok doğal sayılabilecek bir tepki. Lift off gibi tekniklerle aracın dengesini bozmak veya arkasını koparmak isterseniz de bunlara fazlasıyla iradeli cevaplar veriyor. Dengesini bozmak hiç kolay değil.

 

Araçta bulunan 7 ileri dsg’yi ise sakin kullanmakta fayda var. Örneğin aracı tamamen durduğunuzda vitesi ilk olarak P’ye alarak bütün yükü şanzımana bindirmektense, öncelikle frene basarak el frenini çekip yükü frene alma işlemi sonrasında P’ye almak bu doğru kullanış davranışlarına örnek olabilir. Sıkışık trafikte fazla kalmanız sonucunda ısınan dsg’ye daha da gaddar davranmamanızda fayda var.

 

 

Son olarak yakıt tüketimi ve yalıtım konusuna gelecek olursak, ibiza altında bulunan kış lastiklerine rağmen yol sesini olabildiğince geç almayı başarabiliyor. Motor sesi ise üst devirlerde 3 silindirin güzel tınısı ile sürüşünüze konuk oluyor. Sakin seyreden İstanbul trafiğinde 6.8 litrelik bir tüketim değeri görürken bu sıkışık trafiğe girdiğimde 8 litre civarlarında seyredebiliyor. Ortalama hız aralıklarıyla uzun yolda seyrederseniz de 5 litrelik tüketim değeri görmeniz mümkün.

 

 

B segmentinde kuzeninin kurduğu üstünlüğe fazlasıyla yaklaşmış olan İbiza, Polo’nun sıkıcı yanlarını birazcık daha hareketli hale getirmesi ve Polo’ya nazaran daha uygun fiyatı ile tercih ediliyor. Örneğin Polo tasarımı dolasıyla tercih edilmezken, malzeme kalitesi ve sürüş becerisi ile tercih sebebi oluyor. (Polo’nun tasarımı kötü değil, insanlar fazlasıyla sıkılmış durumda sadece) İbiza ise bu artıları neredeyse yakalamayı başarmış ve tasarım detayları olarak gençlerin daha fazla hoşuna gidiyor. Sadece style donanım paketi ile alınabilen bu motor yine sadece dsg ile alınabiliyor. Bu durumda fiyatı etiketi ise 58.000 tl olarak görünüyor. İbiza kesinlikle b segmentinde yer alan en kaliteli otomobillerden birisi. Bir diğeri ise zaten kuzeni.

 

 

Fotoğraf: Alperen Gökmen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir