[dropcaps type=’normal’ font_size=’65’ color=’#ed145b’ background_color=” border_color=”]P[/dropcaps]

eugeot şuan ne yapıyorsa acilen bıraksın ve 3008 & i-Cockpit yaratılması hakkında bir belgesel çeksin istiyorum. Zira böyle bir devrim otomobil markalarına 100 yılda bir uğrar. Daha önce de birçok kez deneyimlemiş olduğumuz 3008, artık bloğumun aile arabası konumuna geldi. Hal böyle olunca her motor seçeneğini de denemem kaçınılmaz oldu. Sırada 3008’in en güçlü motor kombinasyonu olan 1.6 litrelik THP motor var. Daha önce 1.6 litrelik dizel motor ve 1.2 litrelik benzinli motor ile uzunca bir süre geçirmiştim.

 

 

3008’in kokpitini, sürüş karakterini uzun uzadıya anlatmamıza gerek yok. Zira bu konuyu bloğumuzda daha önce fazlasıyla anlattık. Şimdilik ilgilenmemiz gereken mesela kesinlikle motor.

 

3008 zaten crossover karakterini iyi yansıtan, kokpitiyle mutlu eden bir aile otomobili iken, bu keyifli noktalara eklenecek bir “güç” unsuru koyuyor. İçerde bu sıkı ve çalışkan şasiyi kontrol etmenize yarayan –artık çokça bilinen- ufak çaplı direksiyon ile 3008’den istediğiniz performans beklentilerini alabiliyorsunuz. 1.6 litrelik THP motor 6 ileri tork konvertörlü şanzımanla sorunsuz bir uyum içerisinde çalışıyor. Trafikte ve yoğun sıkışıklıklarda sükunetini koruyan şanzıman, sportif beklentilerinize de cevap vermekte gecikmiyor. Dilerseniz “sport” tuşu ile işi birazcık daha ileriye taşıyabiliyor, gaz pedalının keskinliğini daha da arttırabiliyorsunuz. Bu esnada direksiyon da birazcık sertleşiyor.

 

 

0-100 hızlanma süresi ise 8 saniyede gerçekleşiyor. Bu da içinizdeki çocuk şımarmak istediğinde etrafa şaka yapmanıza olanak tanıyor. Hele benim gibi GTi modellerine de aşinaysanız, kendinizi koca bir GTi’ın içinde hissetmeniz hayli mümkün. Öğlenleri annenizi alışverişe rahatlıkla götürebilir, akşamları ise performans isteklerinizi birnevi de olsa giderebilirsiniz. Tabi ki bir GTi kadar keskin şekillenmiyor hiçbir konu ama, yine de 3008 1.6 THP hatrı sayılır bir sıkılığa ve çevikliğe sahip. Şasinin bu derece dengeli olması bazen hayret veriyor. Direksiyon ise yüksek hızlarda tezcanlı bir şekilde keskinliğini koruyor.

 

 

Şehir içinde ortalama 6.6 – 7.0 litre arası değerler görsem de, sportif kullanımlarınız karşısında bu tüketim birazcık artabiliyor. Uzun yolda ise bu değerler tam aksi yönde seyrediyor ve 6 litrenin hemen altı görülebiliyor.

 

Birçok performanslı PSA modelinden tanıdığımız 1.6 THP motor, GTi’larda 270 hp gibi değerlere çıkmış olsa da, 3008’de mütevazılığını korur bir biçimde 165 hp ve 240 nm tork olarak can buluyor. Bu motor seçeneği sadece GT-Line donanım seviyesiyle alınabilirken, 3008’in en yüksek fiyat etiketine sahip olma unvanını ise 1.6 litrelik dizel motorlu ve üst pakete sahip 3008 koruyor. Bu motor seçeneği ve donanım versiyonu fiyat listesine 176.000 tl olarak yansıyor.

 

 

3008’in “güç” unsurunu sunduğu bu motor seçeneğinde içerdeki premiuma yakın kokpit havası, makul sayılabilecek yakıt tüketimi ve üst donanım paketindeki yeterlilik sayesinde segmentinin hızlı ve çevik üyesi olarak yerini alıyor. Satış rakamları ise 3008’in başarısını benim satırlarımdan daha fazla göstermeye yetiyor zaten. Peugeot; gerçekten güzel şeyler yapıyorsun demekten kendimi alıkoyamıyorum. 3008’in pazarlama ve basın süreci boyunca o kadar çok garajımda misafir oldu ki, kesinlikle ailemin arabası oldu ve artık ona misafir diyemiyorum. Teşekkürler Peugeot. Güzel bir Crossover için.

 

Fotoğraf: Alp Emre Göksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir