Otomobillerin ikiye ayrıldığı noktadan sesleniyorum sizlere. İçiyle dışıyla motoruyla değişim rüzgarlarının estiği E serisinin 2 litrelik dizel motor ünitesine sahip ve 9 ileri otomatik şanzımanlı versiyonu ile birlikteyim.
Mercedes Benz’in son tasarım aşamalarında çoğu modeli birbirine benzer bir hal aldı. Hal böyleyken bazen yolda gördüğünüz C serisini E serisi zannetme bazen de S serisini E serisi zannetme gibi ufak göz yanılmalarına düşer olduk. E serisinin görüntüsünden bahsetmek gerekirse de markanın amiral gemisi S serisine oldukça fazla benzediğini söyleyebilirim.
Ön yüzünde Exclusive donanım paketinin getirisi olan koca yıldızın bulunmadığı bir panjur yer alıyor. Büyük logo yerine burada otonom sürüş elemanları görev alıyor. Kaputun üzerindeki çıkıntılı Mercedes logosu ise sürüş esnasında size anlamsız bir huzur verebiliyor.
Arka kısımda ise yine diğer modelleri fazlaca andıran bir tasarım dili bulunuyor. Çift çıkış egzoz görüntüsü lüks bir otomobile bir tık da olsa sportiflik katmayı başarabiliyor. Tabii ki bunların gerçek egzoz çıkışları olmadığını söylemekte fayda var. 540 litrelik bagaj hacmi ise devasa yükleriniz için hayli uygun yükleme kapasitesini sunuyor.
Aslında sağ arka koltuğunda oturmak isteyeceğiniz bir otomobilin sürücü koltuğundayım. Şayet bu benim makam aracım olsaydı da mutlaka bu koltuğu tercih ederdim. Şoföre birazcık tatil yolu göründü.
Sürüş pozisyonundan bahsedeceğim ama kabindeki kalite algısı o kadar yüksek ki, kendinizi kesinlikle bir S serisinde süzülüyor gibi hissediyorsunuz. Oturuş pozisyonu olabildiğince alçak ve buna rağmen görüş açıları oldukça başarılı. kaputu ve yıldız amblemi görmek çok güzel. direksiyon simidinin dokusu o kadar güzel ayarlanmış ki üzerinde özel bir işçilik olduğu aşikar. km göstergesi ve konsoldaki ekran boydan boya birleşik. iki adet 12.3 inçlik çok çok çok çok yüksek çözünürlüklü dijital ekran oluşturuyor burayı. hatta aracın 4 bir yanında bulunan kameraların buraya aktardığı görüntüye net olarak ultraHD 4k tadında demek tam yerinde olur. Mercedes-Benz güvenlik kaygılarından dolayı halen dokunmatik ekran tercih etmiyor ve bence en güzelini yapıyor. bu Exclusive paket ile böyle geliyor çünkü amg paketlerde km göstergesi alışık olduğumuz türden analog.
Hafızalı, ısıtmalı, soğutmalı ve elektrikli koltuklarda doğru pozisyonu bulmanız çok gecikmiyor. açık krem rengi koltuklar ve döşemeler, ahşap rengi ve görünümüne sahip konsol, kahve tadında bir direksiyon simidi. konsol kullanımı ilk etapta birazcık karışık gelebilir fakat buna alışmanız ortalama 1-2 gününüzü alıyor. vites topuzunun olmayışı ile birlikte ortadaki alanda eşyalar için fazlaca cömert boşluk bulunuyor ve aynı zamanda kocaman bir Touchpad yer alıyor.
Yeri gelmişken makamımız için de arkadaki yaşam alanından bahsedelim. arka koltuklarda da opsiyonel olarak koltuk ısıtma bulunuyor. diz ve baş mesafesinin sizi rahatsız etmesi için ise ortalama olarak bir NBA oyuncusundan daha uzun olmanız gerekiyor. cam perdeleri farklı iklimlendirme koşulları gibi her türlü özel seçenek de bulunuyor.
Gelelim artık sürüşe;
E220d’nin kaputunun altında 2 litrelik 194 beygir güç ve 400 nm’lik tork gücü üreten dizel motor yer alıyor. Özellikle torku sayesinde fazlasıyla canlı bir sürüş karakteri sunuyor. Şu sıralar güncel modelleri 4 çeker versiyonla satışa sunuluyor olsa da kullandığımız E220dmodeli gücünü sadece arka tekerlere aktarıyor. 9 ileri otomatik şanzıman ise buradaki en büyük unsurlardan birisi. Sportif kullanım koşullarına sonuna kadar net yanıtlar veren şanzıman aynı şekilde ekonomik kullanım isteklerinize de oldukça tutumlu cevaplar veriyor. süspansiyonlar ise sınıfının gereklerini karşılar nitelikte olarak gayet yumuşak ayarlanmış. özellikle kasis geçişlerinde size uçan halı konforunu yaşatmaktan geri kalmıyor.
Aracın ön kısmı ise yönlenme isteklerinize yeterli cevabı veriyor. bu durumda bir gecikme veya kafadan kayma eğilimi hissetmiyorsunuz. bir makam aracı ile birazcık yan gitmek isterseniz de tork bu konuda size fazlasıyla yardımcı oluyor. Birazcık dengeleri değiştirerek gaza dokunduğunuz anda 1.7 tonluk kütlenin yan gittiğine şahit olabiliyorsunuz. Tabii ki bu bir makam aracında ve Mercedes de çok da yapmak isteyeceğiniz şeyler değil. İçerideki huzur ve yalıtım neticesinde, uçan halı gibi süzülerek sürüş yapmak keyifli dakikalar geçirtiyor sürücüsüne.
Eğer esp’yi devreye sokacak kadar aracı koparmaya yeltenirseniz de esp size fazlaca hissedilen müdahalelerde bulunmuyor. Bu işlem tamamen alt tarafta size duyurulmadan hallediliyor ve köşesine çekiliyor.
Sport plus modda aracın çoğu tepkisi değişiyor. Fazlaca devir ve sert vites geçişleri sportif kullanım isteklerinizi net olarak karşılıyor. Konfor istiyorsanız da bu segmentte konforu doruklarına kadar bulabileceğiniz tek seçeneğin kendisi olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
E220d’nin güvenlik ve otonom özelliklerinden bahsetmem gerekirse, hayatımda yaşadığım en eşsiz yarı otonom sürüş kabiliyetine sahip diyebilirim. Öyleki Volvo’nun da yarı otonom özellikleri fazlaca iyi olsa da bir süre sonra sizi uyararak direksiyonu tutmanızı istiyor ve devreden çıkıyor. Mercedes’de ise işler öyle gelişmiyor. Şeritlerin belli olduğu süre zarfı boyunca Mercedes sizi çok uzun bir süre otonom sürüşte götürebiliyor. Bunu yaparken bir anlık bile olsun bir tereddüt yaşatmıyor. Şeritlerin belli olması kaydıyla ufak virajları dahi alabiliyor. Aktif şehir içi frenleme sistemi ise çok güçlü çalışıyor. Fakat sıkışık istanbul trafiğinde önünüze atlayan sürücüler yüzünden sizi rahatsız etmesi kaçınılmaz oluyor.
Diğer modellerin otomatik park özelliklerine ek olarak Mercedes otomatik park yaparken sizden hiçbir şey istemiyor. Yani ne vitesi atmanızı neden gaza frene dokunmanızı asla istemiyor sizden. Bu kısımda yine tüm rakiplerinden farklı olarak başlı başına tek başına parkı kendisi yapabiliyor.
Şimdi en şaşılacak kısıma gelelim. Yakıt tüketimi;
İstanbul içinde sıkışık trafikte rekor olarak 5.2 litrelik bir değer gördüm. Bunu yaptığımda ise asla özel olarak ekonomik bir kaygı gütmedim. Birazcık agresif kullanmak istediğimde ise 7.6 litrelik bir tüketim değeri gördüm. Gücü karşılığında aracın ağırlığını da göz önünde bulundurursak bu tüketim değerleri gerçekten şahane.
Fiyat konusunda ise Mercedes-Benz E220d bu donanım seviyesinde yaklaşık 420.000 tl civarına denk geliyor. Tabii ki güncel modellerde 4 çeker versiyonlar geçerli. Şuan satışta ne yazık ki arkadan çeker E220d yok. Rakipleri karşısında ihtişamını ve konforunu ön planda tutan Mercedes’in bu segmente artıları mutlaka var bana göre. Karşısında belki arada kalacağım model S90 olurdu. Onun dışında yenilenen 5 serisi dahi E220d karşısında tercihim ne yazık ki olamazdı.
Fotoğraflar: Ahmet Hakan İlhan
